5.11.2021
5 Dakika
Antalya; altın sahilleri, masalsı örenyerleri ve geçmişe ışık tutan sayısız tarihi eserleri ile doğa, tarih ve kültür meraklıları için hazine değerinde olan bir Akdeniz şehri. Antalya’da görülmeye değer birçok antik kent bulunuyor. Bu kentler içinde belki de en aşina olduğumuz göz alıcı güzelliği ile Aspendos. Aspendos denince ilk olarak halen önemli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan muhteşem antik tiyatro akla geliyor. Ancak Aspendos, en az tiyatro kadar muhteşem bir mimari ve mühendislik planına sahip bir başka yapıyda da ev sahipliği yapıyor: Roma Dönemi’ne ait görkemli su kemeri. Bu iki muhteşem antik hazineyi Aspendos’u ziyaret ettiyseniz ya da yalnızca merak edip araştırdıysanız biliyor olabilirsiniz. Ancak bu iki eserin bir düello sonucu inşa edildiğini hiç duymuş muydunuz? Bu yazımızda sizi Roma Dönemi’ne, iki mimarın düellosuna götürüyoruz; az bilinen bir antik efsaneyi birlikte keşfediyoruz.
Aspendos, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunmuş Roma Dönemi tiyatrolarından birine ev sahipliği yapıyor. Tiyatronun büyüklüğü ise dikkate değer: Aspendos Amfi Tiyatrosu 15.000 kişilik bir seyirci kapasitesine sahip. Antik çağları düşünecek olursak, sizce de çok büyük değil mi? Öte yandan bu tiyatro, gerçekten muhteşem bir akustik sisteme sahip. Çok başarılı bir mimari çalışmanın sonuncunda ortaya çıkan akustik sistemi, modern çağlarda inşa edilen birçok tiyatronun akustik sistemine taş çıkaracak seviyede başarılı. Aspendos Amfi Tiyatrosu’nda bulunan yazıtları incelediğimizde bu mimari harikanın mimar Zenon’un eseri olduğunu öğreniyoruz.
Aspendos’un tek mimari harikası tiyatro değil. Antik kent bir mühendislik harikasına daha ev sahipliği yapıyor. Örneğine az rastlanan ve bir kısmı günümüze kadar ulaşmış olan su kemerleri Aspendos’un dikkate değer yapılarından biri. Kentin kuzey batısında bulunan su kemerleri, kente yaklaşık 25 km uzaklıktaki dağlardan gelen suyun şiddetini azaltarak kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş. İnşa edenin ise tiyatronun mimarı Zenon’un kendisi gibi mimar olan kardeşi olduğu rivayet ediliyor.
İki mimar kardeşin imzasını taşıyan bu iki görkemli yapı Aspendos’un büyüklüğüne, önemine, heybetine yakışır nitelikte. Peki bu iki heybetli yapının ortaya çıkış hikayesi ne? Tiyatro ve su kemeri yalnızca kalabalık şehrin ihtiyaçları yüzünden mi ortaya çıktı, yoksa bu iki yapının arkasına ilginç bir öykü mü var?
Antik dönem konu olunca, efsaneler, hikayeler, mitler de uçsuz bucaksız. Aspendos’un bu iki harikasına dair bir efsane var: Rivayet o ki, adeta güzellikleriyle birbirleriyle yarışan bu iki mimari eser, aslında antik dönemde birbirine kafa tutan iki aşık rakibin düellosu sonucu ortaya çıkmış.
Efsaneye göre, Aspendos’un kralı, kent halkı için en faydalı işi yapan kişiyle kızını evlendireceğini ilan eder. Bu haber üzerine birçok kişi kente fayda sağlayacağını düşündükleri yapıları inşa etmeye başlar. Fakat içlerinden yıllarca rekabet halinde olacak ve iki mimar kardeşin yapmış olduğu iki eser diğerlerine göre öne çıkar. Tiyatro ve su kemeleri... Kral önce su kemerlerini inceler. Yapı gerçekten güzel, üstelik de işlevseldir. Çok uzak diyarlardan kente su getiren ve Aspendos’un tamamının su ihtiyacını karşılayan su kemerleri kralı etkiler. Ancak kararını adil vermelidir. Bu yüzden gönlü su kemerlerini seçmekten yana olsa da tiyatro binasını da görmek için yola koyulur.
Kral tiyatronun görkemine hayran kalır. Ancak tiyatro yalnızca büyüklüğü ile değil, çağının çok ilerisinde olan akustik sistemiyle de oldukça etkileyicidir. Gerçekte yere atılan bir madeni paranın sesi en üst sıralardan dahi duyulabilmektedir. Efsaneye göre Kral’ın fikrini değiştiren de işte bu muhteşem akustiktir.
En üst sıralarda binayı incelemekteyken kral bir fısıltı işitir. Ses çok nettir. Kulağına çalınan ise “kızını benimle evlendirmelisin” cümlesidir. Başını sese doğru çeviren kral sahnede tiyatronun mimarını görür. Mimar sahneden kendisine fısıldamış, o ise en üst sıralardan bu fısıltıyı işitebilmiştir. Aspendos’un sesini çok uzaklara duyuracak bu tiyatro Kralı çok etkiler; su kemerlerini seçecekken tercihini tiyatrodan yana kullanır ve kızını mimar Zenon ile evlendirmeye karar verir.
Bu iki görkemli yapı varlığını halen koruyor. Aspendos’un sesini uzaklara taşıyan muhteşem tiyatrosu günümüzde de halen önemli konserlere, festivallere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Ne dersiniz, sizce de Kral doğru kararı vermiş mi? Ya siz onun yerinde olsaydınız? Siz hangi eseri seçerdiniz?
Bu sorulara yanıt vermek için bu iki eseri de yerinde görmek belki de en doğru tercih olur. Efsanelere konu olan bu büyüleyici kenti mutlaka ziyaret edin. Aspendos sakladığı birçok hazineyi keşfetmeniz için sizi bekliyor.