Mersin’de Mutlaka Yaşamanız Gereken 7 Deneyim

Toroslarla Akdeniz kıyılarının buluştuğu, dağ havasıyla deniz kokusunun birbirine karıştığı Mersin, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biridir. Bu özel konumun kıymetini binlerce yıl öncesinden fark eden insanlık için kadim bir yerleşim yeri olan bölgenin tarihi zenginlikleri de doğal güzelliklerini aratmayacak kadar çoktur. Bu özelliklerinin yanında yöresel gastronomik lezzetlere de sahip olan Mersin’i ziyaret etmeniz için sayısız neden vardır. Biz bu yazımızda bu nedenlerden sadece 7 tanesini sizlerle paylaşacağız. 

Mavi Bayraklı Plajlarda Denizin Tadını Çıkarın

Mersin’de uzun bir sahil şeridi boyunca Akdeniz’in tadını çıkarabileceğiniz birçok mavi bayraklı plaj vardır. Harika bir deniz tatili planlamak isteyenler için ideal olan bu plajların bazılarında çeşitli olanaklara sahip tesisler bulunurken bazıları ise daha bakir bir doğayla baş başa kalma imkanı sunar. 

Kız Kalesi’nin Bin Yıllık Taşlarına Dokunun

Korykos isimli bir antik kentin kıyısında, kente bakan bir ada üzerinde yer alan Kız Kalesi’ni Bizans İmparatoru I. Alesios’un inşa ettirdiği düşünülmektedir. 13. yüzyılda kapsamlı bir restorasyondan geçen kale, neredeyse bin yıllık tarihinin yıpratıcı etkilerini pek de göstermez ve uzaktan bile oldukça etkileyici bir manzara sergiler. Kıyıya oldukça yakın olan kaleye yüzerek ya da deniz bisikletiyle dahi ulaşılabilir. Bundan bahsetmişken, Kız Kalesi kıyılarının Mersin’de yüzmek için de oldukça popüler bir konum olduğunu belirtelim.

Yerköprü Şelalesi’nin Büyüleyici Sesini Dinleyin

Ermenek Çayı üzerinde bulunan Yerköprü Şelalesi bir tabiat anıtı olarak koruma altına alınmış büyüleyici bir doğal güzelliktir. Yeşillikler içindeki bu şelalenin yanı başında oturup Ermenek Çayı’nın oluşturduğu nefes kesici kanyonu izleyerek kendinizi büyülü bir ormandaymış gibi hissedebilirsiniz. 

Cennet-Cehennem Obrukları’nın Muhteşem Manzarasını İzleyin

Toroslarda bir yer altı suyunun kayalıkları aşındırarak yarattığı bir boşluğun üzerindeki zeminin çökmesiyle oluşan bu iki obruk, iki devasa deliğe benzeyen görünümleriyle şaşırtıcı bir manzara sunar. Bir Zeus Tapınağı ile Meryem Ana Kilisesi’nin kalıntılarına da ev sahipliği yapan örenyeri, mitolojik anlatılarda da kendine yer bulur. Cennet-Cehennem’in mitolojik anlatılarda nasıl bir yer tuttuğunu merak ediyorsanız, Ürkütücü Mitolojik Yaratık Typhon’un Yuvası başlıklı blog yazımızı okuyabilirsiniz. 

Tantuniyi ve Diğer Mersin Lezzetlerini Tadın

Mersin yalnızca tarihi değerleri ve doğal güzellikleriyle değil, zengin mutfağının eşsiz lezzeteriyle de ziyaretçilerini memnun eder. Şehir kendine özgü başlıca yemeği tantuninin yanı sıra havuçla yapılan bir tatlı olan cezerye ve kerebiç isimli kurabiyesiyle de meşhurdur. Ayrıca taze deniz ürünlerini tadabileceğiniz sayısız restoranın da keyfini çıkarabileceğiniz Mersin’de dünyada çok az yerde bulunan mavi yengecin de tadına bakabilirsiniz.

Tarsus’ta Tarihi Bir Yolculuğa Çıkın

Hristiyanlık tarihinde çok önemli bir yer tutan ve İsa’nın 12 havarisinden birinin doğum yeri olduğu düşünülen Tarsus, çok kapsamlı makalelere ve yazılara konu olan zengin bir kültür yuvasıdır. Antik Kilikya Uygarlığı’nın önemli merkezlerinden biri olan Tarsus’ta Tarihi Roma Yolu ve Roma Hamamı, Kleopatra Kapısı, Roma mezarları, Justinyen Köprüsü gibi Roma kalıntılarının yanı sıra Aziz Paul’e adanmış bir kilise ve adını ondan alan bir kuyu da bulunur. Hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen 7 Uyurlar Mağarası da bu ilçenin sınırları içinde yer alır. Tüm bu örenyerlerinden çıkarılan eserlerin sergilendiği Tarsus Müzesi de mutlaka görülmesi gereken bir koleksiyona sahiptir. 

Mersin Müzesi’ni Gezin

İnsanlık tarihi boyunca önemli bir yerleşim yeri olmuş Mersin gibi özel bir coğrafyayı ziyaret ederken elbette şehrin müzesini görmeden gitmek olmaz. Yumuktepe Höyüğü’nden çıkarılan ve tarihi günümüzden tam 9.000 yıl öncesine uzanan kalıntıların görülebildiği müzede, Nagidos Yazıtı gibi Kilikya bölgesine özgü tarihi eserler de bulunur.