Su Altı Arkeolojisi: Keşif, Koruma ve Restorasyon

30.04.2023

5 Dakika

Su Altı Arkeolojisi: Keşif, Koruma ve Restorasyon

Dalgaların altında, derinlikleri görmek için cesur olanlar tarafından keşfedilmeyi bekleyen gizemli bir dünya var. Su altı arkeolojisi, denizlerin ve okyanusların altında geçmişimizin sırlarını ortaya çıkarmak için tarih, bilim ve macerayla iş birliği yapıyor. Batık gemilerden kayıp şehirlere, antik eserlerden unutulmuş hazinelere kadar su altı arkeologları pek çok değeri keşfetmeye devam ediyor. Ancak bu keşifler hem arkeologlar hem de ekibin diğer üyeleri için farklı sorumluluklar da getiriyor: Eserlerin koruması ve restorasyon.

Tarihin tozlu sayfalarından kopup gelen birbirinden değerli eserleri ve buluntuları gelecek nesiller için korumak büyük bir sorumluluğa dönüşür. Su altı arkeologları ve ekibin diğer üyelerinin keşif, koruma ve restorasyon sırasında neleri göz önünde bulundurduğunu bilmek bu sorumluluğu anlamamıza yardımcı olabilir. Haydi, başlayalım!

 

Keşif Çalışmaları Nasıl Yapılır? 

Su altında keşif yapmak kara tabanlı arkeolojiden teknikler ve karşılaşılan zorluklar bakımından bazı farklılıklar gösterir. Bu zorlukları aşmak için de saha araştırması ve planlama aşamasında farklı yöntemler kullanılır. Su altı arkeolojisinde keşif aşamasında üç basamaktan bahsetmek mümkündür.

 

Araştırma ve Planlama 

Bir su altı arkeolojisi kazısına başlamadan önce araştırmacılar potansiyel alanları belirlemek ve bir kazı alanı belirlemek için kapsamlı bir araştırma ve planlama yaparlar.  Örneğin bir arkeolojik alanın bulunma olasılığını belirlemek için tarihi belgelerin, haritaların veya döneme ait çeşitli kaynakların incelenmesi gerekir. Bu araştırmanın sonucunda kazının yapılabileceği alan ve çevresine dair bir tahmin yürütülebilir.

 

Saha Araştırması 

Genel araştırma tamamlandıktan ve tahmini bir alan belirlendikten sonra bu tahminlerin doğruluğunu test etmek ve kazı alanına karar vermek için saha araştırması yapılması gerekir. Su altı arkeologları; sonar, manyetometreler ve radarlar dahil olmak üzere potansiyel arkeolojik alanları bulmak için bir dizi uzaktan algılama teknikleriyle sahada araştırma yaparlar. Bu araçlar sayesinde deniz tabanının altına gizlenmiş olabilecek eserlerin veya yapıların varlığı tespit edilir ve belirlenen alan için kazı çalışmalarının başlaması sağlanır.

 

Su Altı Kazısı

Çeşitli yöntemler ve saha araştırması sonucunda bir alan belirlendikten sonra kazı için hazırlıklara başlanır. Çıkarılması için kazı yapılan her bir eserin ve bölgenin özgün durumunun korunması için dikkatli bir kazı sürecinin yürütülmesi gerekir. Bu özeni sağlayabilmek için ise dip tarama aracı gibi çeşitli özel cihazlara ihtiyaç duyulur. Bunun yanı sıra, özel dalış ekipmanları ve teknikleri de kazılar sırasında oldukça önemlidir. Kazı sırasında bulunan eserlerin sahadan çıkarılmadan önce de konumunun ve bağlamının belgelenmesi gerekir. Bu sebeple su altı arkeologları farklı tekniklere başvurarak kazı sırasında su altı için de doküman (alanın haritalanması, fotoğraflar ve videoların çekilmesi, çizimler) oluştururlar.

 

Alanın ve Eserin Korunmasında Takip Süreci Nasıl Yürütülür?

Hem kara tabanlı arkeolojide hem de su altı arkeolojisinde işiniz esere ya da alana ulaştığınız anda bitmez. Çıkardığınız eserin veya keşfettiğiniz alanın korunması ve sonraki nesillere en özgün haliyle aktarılması da arkeologların ve ekibin diğer üyelerinin sorumluluğudur. Bu sebeple çıkarılan eserlerin korunması için özenli bir süreç takip edilir.

Koruma, su altı arkeolojisi söz konusu olduğunda daha önemli bir hale gelir. Suyun derinlikleri eserleri her ne kadar yağmadan korumayı başarsa da su altı dünyasının eşsiz ortamı, batık kültürel mirasın korunması konusunda bazı zorluklar yaratır. Su basıncı, sıcaklık ve tuzluluk gibi faktörler, eserlerin yapısını zamanla bozabilir ve eser kazı sırasında zarar görebilir. Bu durumun karşısında su altı arkeologları, eseri çıkarmaya başlamadan önce her bir eserin veya yapının durumunu dikkatle incelemeli ve değerlendirmelidir. Ayrıca, eserleri çıkardıktan sonra korumak ve stabil hale getirmek için özel malzeme ve teknikler kullanmalıdır. Temizlenen, kurutulan ve stabilize edilen eserler restorasyonlarının yapılacağı laboratuvarlara da aynı özenle taşınırlar.

 

Restorasyon Sürecinde Nelere Dikkat Edilir?

Eserler çeşitli kurumlara ve laboratuvarlara ulaştıktan sonra en iyi şekilde saklanmak için restorasyon sürecine tabi tutulurlar. Restorasyonun tek amacı da bu değildir. Restorasyon süreci sayesinde geçmiş hakkında bilgi edinmek ve bu bilgiyi dünyaya paylaşmak mümkün hale gelir. Nihayetinde ise restorasyonu tamamlanmış eserler halkla ve bilim dünyasıyla buluşur ve yorumlanabilir. Su altı arkeologları, su altından çıkarılan eserleri ve yapıları restore etmek, yorumlamak ve stratejiler geliştirmek için restoratörler, müze uzmanları ve tarihçilerle birlikte çalışırlar.

Sonuç olarak, su altı arkeolojisi, su altındaki kültürel mirasın keşfedilmesini, korunmasını ve restorasyonunu sağlar ve bizleri bu eşsiz değerlerle buluşturur. Su altı arkeologları, özel ekipman ve tekniklerin kullanımıyla geçmişin izini sürebilir, eserleri ve yapıları koruyabilir ve bu bilgiyi dünyayla paylaşabilir. Keşif, koruma ve restorasyon süreci hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Turkish Museums YouTube kanalında yer alan “Uncovering the Underwater Archaeology: Discover” adlı videomuzu izleyebilirsiniz.

Menu
English
Giriş