26.12.2023
5 Dakika
Mezopotamya, binlerce yıllık insanlık tarihinde dönüm noktası sayılabilecek birçok gelişmenin yaşandığı ve tarihe yön veren pek çok medeniyetin kurulduğu coğrafi alanlardan biridir. Fırat ve Dicle Nehirleri arasında yer alan ve onların sularıyla bereketlenen bu topraklar binlerce yıl boyunca insanlar için elverişli bir yerleşim alanı olmuştur. Elbette, birçok siyasi mücadele ve savaşlara da sahne olan bu toprakların bir kısmı da bu iki efsanevi nehrin doğduğu Türkiye sınırlarında yer alır. Dicle Nehri ile özdeşleşmiş Diyarbakır ve şehrin en önemli sembolü olan Diyarbakır Kalesi de binlerce yıllık tarihiyle bölgenin en önemli kültürel varlıklarından biridir. Diyarbakır Kalesi ve Dicle Nehri arasında yaklaşık yedi yüz hektarlık bir alana yayılmış olan Hevsel Bahçeleri ise doğanın bu kültürel zenginliğe kondurduğu bir süs gibi kenti güzelleştirir. Diyarbakırlıların çok sevdiği şehirleri hakkında sahip oldukları en önemli övünç kaynakları arasında yer alan bu iki simge, 2015 yılında Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de adını yazdırdı. Gelin Mezopotamya’nın benzersiz kültürel zenginliğini ve muhteşem doğasını yansıtan bu alanı birlikte tanıyalım.
Roma, Sasani ve Doğu Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı’ya uzanan dönemde önemini koruyan bir şehrin emniyetini sağlayan ve uzunluğu 5800 metreyi bulan surlarıyla görülmeye değer Diyarbakır İçkale Müze Kompleksi ihtişamlı bir yapıdır. İç kale ve dış kale olarak iki bölüm biçiminde düşünülebilecek tarihi yapı, 7 bin yıllık surlarında yer alan 4 kapısı ile dünyanın en görkemli savunma hatlarından biri olarak kabul edilmektedir. Toplam 82 burca sahip olan Diyarbakır Kalesi’nde her biri inşa edildikleri dönemden izler taşıyan Benusen, Yedi Kardeş, Nur, Keçi, Selçuklu gibi burçlar vardır. Ayrıca kalenin Dağ Kapı ya da Harput Kapı Burcu olarak isimlendirilen bölümü Turizm Bürosu ve Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak kullanılmaktadır. Büyük kısmı günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış ve eşsiz bir duvar işçiliğinin eseri olan Diyarbakır Kalesi; surları, kapıları, burçları ve yazıtlarıyla ziyaretçilerini insanlık tarihinin abidevi bir parçasıyla karşı karşıya bırakır.
Dicle’nin kıyısında göz alabildiğine uzanan yemyeşil Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır’ın cennetten kopup gelmiş gibi görünen bir parçasıdır. Şehrin dillere destan bu doğal güzelliği, verimli topraklarında yetişen bitki örtüsü sayesinde birçok farklı canlı türünün ihtiyaçlarına cevap veren habitat oluşturur. Bölgenin en önemli kuş yerleşim alanı olan Hevsel Bahçeleri’nde 180’den fazla kuş türü gözlemlenebilir. Su samuru, tilki, sansar, sincap ve kirpi gibi memelilere de ev sahipliği yapan Hevsel Bahçeleri’nin insan yerleşimi bakımından köklü bir tarihe sahip olan bölgeyle paralel olarak 8 bin yıllık bir geçmişinin bulunduğu düşünülmektedir. Bu yönüyle Hevsel Bahçeleri, sahip olduğu doğal kaynakların yanı sıra bulunduğu coğrafyaya özgü bahçe kültürünün de çok önemli bir temsilcisidir. Halkın kullanımına açık bir değer olarak öne çıkan alan, kentin tarihi ve kültürel varlıkları arasında sembolik bir nitelik kazanmış, birçok sanatsal ürünün oluşmasında da ilham kaynağı olmuştur. Diyarbakır Kalesi’nin surlarından bakanlar için ufka uzanan yeşilliğiyle muhteşem bir manzara oluşturan Hevsel Bahçeleri’nin doğal, kültürel ve tarihi değeriyle bir anlamda “medeniyetler beşiği” Mezopotamya’nın görsel bir özeti olduğu söylenebilir.
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı’nda bulunan ve mutlaka görülmesi gereken bir diğer yapı da On Gözlü Köprü’dür. Dicle Köprüsü ve Silvan Köprüsü olarak da adlandırılan köprü, Diyarbakır Kalesi’ndeki Mardin Kapı’nın dışında yer alır. 11. yüzyılda bölgede egemen olan Mervaniler tarafından yaptırıldığı bilinen köprü, Dicle üzerinde ismini aldığı on tane açıklığıyla büyüleyici bir görüntü oluşturur.
Halk türkülerine, şiirlere, kadim anlatılara ve sevdasıyla tüm Diyarbakırlıların yüreklerine işlemiş Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Peyzaj Alanı ziyaretinizi bekliyor. Birçok medeniyete cevherini vermiş Mezopotamya’nın eşsiz güzelliğini tek bir ufka sığdıracak bu güzelliğini görmek için Diyarbakır’ı gezi rotanıza eklemeyi unutmayın.