Amasya Hazeranlar Konağı

4,6 5
Şimdi Kapalı

Amasya Hazeranlar Konağı

Bu rehber metni Hazeranlar Konağının gezi planına göre hazırlanmıştır. Hazeranlar Konağı haremlik bölümündeki bilet gişesinden sonra, kiler bölümünden selamlık merdivenlerine ulaşılmakta, buradan da selamlık holüne ve selamlık bölümü gezilmektedir. Selamlık bölümü gezildikten sonra çift kanatlı bir kapı açıklığında ikinci kat haremlik orta sofasına bu kat gezildikten sonra çift yönlü merdivenle birinci kat haremlik orta sofasına geçilmekte ve bölümde gezildikten sonra tekrar gişe bölümden çıkılarak Konak ziyareti tamamlanmaktadır.

HAZERANLAR KONAĞI

Konağın Tarihçesi:

1865 yılında, Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa'nın Defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından yaptırılmıştır. Hasan Talat Efendi; Osmanlı Sarayında Simyager veya Kimyager olarak görevli iken Amasya’ya defterdar olarak tayin edilerek Amasya’ya yerleşen Aziz Mahmut Bey’in oğludur. Aziz Mahmut Bey, Amasya’da Leyla isimli bir hanımla evlenmiş ve Leyla hanımdan Hasan ve Hazeran isimli iki çocuğu dünyaya gelmiştir. Hasan Talat Efendi daha sonra Padişah tarafında Arnavutluk’a bir başka görevle tayin edilmiştir.

Hasan Talat Efendi’den sonra Konakta kız kardeşi uzun yıllar Hazeran Hanım kalmış dolayı, "Hazeranlar" adını almıştır. Ayrıca Hazeran hanımın eşinin Hazeran adı verilen hasır sandalye ticareti uğraştığı ve bundan dolayı konağın bu ismi aldığı sanılmaktadır.

Diğer bir görüş ise Amasya Defterdarı Hasan Talat Bey, Amasya Mutasarrıfı-Valisi olan Ziya Paşa’nın (1864-65) yakın arkadaşı idi, kendisi de şair olan Hasan Talat Bey konakta yaşadığı süre boyunca üç kız yeğeni ile birlikte oturdular. Bu üç kız kardeşten birinin olan Hatice Hanım ve kızının, uzun yıllar bu konakta yaşadığı bilinmektedir. Konak 1939 yılındaki “Erzincan Depremi’nde”, hasar görmüş 1944, 1948 ve 1952 yıllarındaki Yeşilırmak Taşkınlarına maruz kalmıştır. Hatice Hanım'ın Kızı evlenip konaktan ayrıldıktan sonra yalnız kalmıştır. Hatice Hanım Konağı kiraya vermek için konağın iç kısımlarını bölerek, kiraya vermiştir. Konak uzun yıllar bakımsız kalmış ve sahiplerince 1968 yılında satılmıştır.

Konağın yeni sahipleri, Konağı yıkarak yerine yeni ve beton bir bina yapmak için harekete geçmişler ve Konağı içten içe gizli gizli yıkmaya başlamışlardır. Bunun tespit edilmesi üzerine Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce 1976 yılında kamulaştırması yapılmıştır. Osmanlı dönemi Konağı olarak koruma altına alınmıştır.

 Ayrıca Konağın tarihçesi ile olarak; Konağın selamlık girişi üst katında Selamlık Odasının kuzey dış cephe üçgen alınlığında kalem işi süsleme olarak betimlenmiş; defne dalı çelengi içerisinde Osmanlı Padişahı Abdülaziz’in (1861-1876) tuğrası ve sağ üst köşede natüralist olarak tasvir edilmiş dallı gül tasviri bulunurdu. Yine Konağın Haremlik Bölümü girişinin üzerindeki avluya bakan kuzey eyvanın üçgen alınlığı üzerine kale işi olarak Osmanlıca “Maşâllahu Kâne” 1283 tarihi (1872 Miladi) yazılmıştır. Allah’ın dilediği olur, kem gözlerden ve nazardan korunmak için yazılmıştır. Hazeran Konağı 1864-1872 yılları arasında 19.yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir.

Kültür Bakanlığınca 1976 yılında restore çalışmalarına başlanmış, 1979 yılında çalışmalar tamamlanmış ve 1983 yılında teşhir ve tanzim çalışmalarına tamamlanarak 12 Haziran 1984 yılında “Etnografya-Müze Ev” olarak turistlerin ziyaretine açılmıştır.

Konağın Mimarisi:

Amasya'nın merkezinde, Yeşilırmak’ın kuzey sahili kıyısında, Harşena Kalesi’nin aşağısı veya İç Kale olarak adlandırılan bölümünün 1 km. uzunluğundaki Roma, Doğu Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait dış sur duvarları dokusu üzerine gelecek şekilde ve Nehre doğru taşıntılı olarak inşa edilmiştir. “Amasya Yalı Boyu Konakları’nın” en seçkin örneklerinin silueti bir tablo görünümü oluşturmaktadır. Bu sur duvarları üzerindeki eski Amasya evleri; Denize ve boğaza kıyısı olmayan fakat Anadolu’da yalı boyu konaklarına sahip olan tek şehir, Amasya’dır.

Konak, İç kale veya Hatuniye Mahallesi’nde geleneksel Osmanlı Sokağı olan Hazeranlar Sokağı’ndan, güneye ayrılan çıkmak sokağın sonunda yer almaktadır. Konak geleneksel Osmanlı sivil mimari örneklerinin özelliklerini bünyesinde barındıran; Kastamonu, Kula ve Safranbolu eski evleri ile benzerlik göstermektedir. Konak kuzey-güney yönünde bodrum üzerine iki katlı, ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak hımış tekniğinde inşa edilmiştir. Üst örtüsü ahşap semerdam çatılı ve alaturka kiremitle örtülüdür. Konak, İşlevsel olarak İslami anlayışa ve eski Amasya evleri geleneğine uygun, haremlik ve selamlık bölümlerinden oluşmaktadır.  Konağın kuzeyde açık avlusu ve ön cephesindeki bir bahçesi bulunur.  Konağın selamlık ve haremlik bölümlerine girişi sağlayan iki ana girişi bulunmaktadır. Selamlık bölümü Konağın batı cephesine uzunlamasına dikdörtgen planda eklenerek yapılarak, haremlik bölümünden soyutlanmıştır.

Harşena Kalesi’nin iç kale bölümünün Yeşilırmak kenarındaki dış sur duvarının üzerine gelecek şekilde, bodrum üzeri iki katlı, ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak hımış tekniğinde inşa edilmiştir. Ahşap semerdam çatıyla ve alaturka kiremitle örtülü olan konak, haremlik ve selamlık bölümü düzenlemesi Amasya’nın geleneksel Osmanlı eski evlerinin büyük çoğunluğunda uygulanmıştır.

Konak, klasik Osmanlı Türk Evi plan geleneğinde, orta sofalı dört eyvanlı planda inşa edilmiştir. Dört eyvanın köşelerine, birer adet odanın yerleştirilmiştir. Eyvan kolları arasına yerleştirilen dikdörtgen planlı odalar orta sofa bakan keskin köşeleri pahlanarak/kesilerek giriş kapıları yerleştirilmiştir. Haremlik bölümü birinci ve ikinci katlarında, dört eyvanlı “orta sofalı” planı ve dört eyvanın kenarlarında birer adet dikdörtgen oda planı ile klasik “Türk Evi” planlı şemasını yansıtır. 18 yüzyılda ve II. Mahmut döneminden sonra Osmanlı Başkenti İstanbul kasır ve köşklerinde yaygın olarak kullanılmış plan şemasının taşrada, Amasya’ya yansıyan bir örneğidir. Bu plan tipinin Amasya’daki en seçkin örneğidir. Konak plan ve dış cephe düzenlemesi ile Kastamonu, Safranbolu, Tokat ve Kula evleri ile benzerlik göstermektedir. Bu durumda orta sofayı/çardak kareden sekizgene dönüştürülerek daha geniş ve ferah mekân sağlanmıştır. Geniş orta sofa ve eyvanlar; konağın ev halkının sosyal etkinliklerin, düğün, kına eğlencesi, iftar vb. etkinliklerin düzenlendiği mekânlar olarak kullanılmıştır. Konakta toplam on bir (11) bulunmaktadır.

Konağın birinci katını bitiminden itibaren ikinci katı, güney cephede iki, batı cephede bir ve kuzey cephede ise bir olmak adet olmak üzere eli böğründeler üzerine dışa taşıntılı olarak ve üçgen alınlıklı cumbalı olarak inşa edilmiştir. Konağın doğu cephesi hariç, diğer üç cephe cumbalı olarak yapılarak, yapının üç cephesine hareket kazandırılmıştır. Konağın tüm dış cephelerinde, dikey ve yatay kat bölmeleri, cumbalar ve oda cepheleri ahşap tahta silmelerle belirginleştirilerek, oldukça simetrik bir cephe düzenlemesi oluşturulmuştur. Konakta saçak altlarının tamamı ahşapla kaplanmıştır. Yapının tamamında giyotin tipi pencere kullanılmıştır.

Avlu / Hayat Bölümü:
Hazeranlar sokaktan güneye ayrılan dar bir sokağın sonundaki çift kanatlı ahşap bir kapı ile Konağın avlusuna geçilir. Etrafı yüksek bir duvarla çevrili açık avlu, dışarıdan tamamen soyutlanmış ve İslami geleneğe uygun olarak, dışarıdan görülmeyecek şekilde dışa kapalı olarak yapılmıştır. Açık avlunun/hayat mekânının batı köşesinde yazlık mutfak olarak da kullanılan büyük bir ocak nişi bulunur. Konağın birinci katına, Haremlik bölümüne çıkışı sağlayan çift yönlü taş bir merdiven yer alır. Bu merdivenin önünde bir adet su kuyusu ve çıkrığı yer almaktadır. Haremlik bölümü direkt olarak bu avluya açılmaktadır. Yaz mevsiminde Amasya’da hava sıcaklığının 40 C dereceye çıktığı zamanlarda ev halkının günlük yaşantısını ve aktivitelerini daha serin olan bu avluda geçirmektedir. Aynı zamanda bir işlik alanı olarak kullanılmıştır. Bu nedenle bu avlu mekânlarına yaşam alanı anlamında; “hayat” adı verilmiştir. Amasya’nın geleneksel eski Osmanlı evlerinin birçoğunda tandır, ocaklık, su kuyusu, fırın vb. birimlerin bulunduğu açık avlu-hayat mekânları bulunmaktadır.

Konağın Haremlik bölümüne ulaşımı sağlayan çift yönlü taş basamaklı bir merdiven bulunmaktadır. Avlunun doğu köşesinde birkaç taş basamakla inilen bodrum katındaki samanlık bölümüne geçilir. Dokuz adet ahşap direkli taşıyıcı bulunduğu samanlık bölümü; Amasya kırsal mimarisinde yaygın olarak kullanılan bodrum katın ahır olarak kullanılan uygulamasının Konakta kullanıldığı örneğidir. Samanlık mekânının batısındaki bir kapı ile Develik bölümüne geçilir. Hatuniye Caminin bulunduğu batı cephesine büyük boyutlu sivri kemerli pencereli ve üzeri tonozla örtülü bir mekândır. Konağa gelen misafir veya ev halkının deve ve binek-yük havyalarının barındırıldığı mekân olarak kullanıldığı sanılmaktadır.

Günümüzde, Konağın samanlık ve develik bölümü günümüzde resim galerisi olarak kullanılmaktadır. Konağın samanlık mekânın güney duvarından açılan bir kapı ile Konağın Yeşilırmak kenarındaki ön bahçesine geçilmektedir. Bahçe içerisinde beş adet ahşap sütunun birbirine ahşap Bursa kemeriyle bağlandığı ve Kayıkhane olarak isimlendirilen bölüm yer alır. Bu bölümün üst katı oda olarak, mutfak mekânı olarak kullanılmıştır. Bu ahır mekânı güney cephesinde sur duvarı içerisine açılmış bir pencere açıklığı ve yine aynı güney duvarın batısına açılmış bir kapı, buradan beş adet ahşap direkli taşıyıcının birbirine bursa kemerle bağlandığı (arkadlı), kayıkhane bölümü ve Konağın ön bahçesi bulunur. Konağın sur dışına ön bahçesine taşırılan bölümünün taşınması için yapılan ahşap taşıyıcılı cephe düzenlemesi Amasya’daki eski Osmanlı evleri içerisinde nadir bir uygula olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Selamlık Bölümü:

Selamlık bölüm; Konağın batı cephesi boyunca dikdörtgen planda inşa edilmiş, üç adet oda, bir çardak/salon ve bir holden oluşmaktadır. Hazeranlar Konağının kenarındaki Sibyan Mektebi’nin batısındaki avlusundan yukarı doğru yükselen tuğla döşeli çok basamaklı merdivenle çıkılan çift kanatlı ahşap bir kapı ile selamlık alt holüne/sahnlığına ulaşılır. Bura küçük oldukça dar ve küçük pencereli kiler odası bulunur. Selamlık sahnlığından sonra oldukça dik ve dar ahşap basamaklı merdivenlerle selamlık holüne (çardağına) çıkılmaktadır. Bu holün sağında selamlık odası bulunur.

 Selamlık odası; Konağa dışarıdan gelen erkek misafirlerin konağın beyi tarafından kabul edilemeden önce ağırlandığı, şerbet, ayran, çay, kahve ve atıştırmalıklar vb. ikramlar sunulduğu ön kabul odasıdır. Odanın doğu cephesinden bir adet ocaklık ve bunun üzerinde alçı bezemeli şerbetlik bulunur. Ocak nişinin yanında odanın tavanına kadar uzanan sağlı sollu çift kanalı ahşap kapaklı yüklük bölümleri bulunur. Odanın batı cephesini boydan boya uzanan ahşap sedir, sedir üzerinde kilim köşe yatsıları, tabanda geleneksel Osmanlı kilimi ve perdeleri ile özel olarak etnografik eserlerle döşenmiştir. Dışarıdan gelen misafirlerin ise Başodaya alınmadan önce burada bekletildiği yerdir.  Selamlık odası Hazeranlar Sokağına ve Hatuniye Camine cephe veren altı adet giyotin tarzı pencere düzeni ile oldukça aydınlık ve ferahtır. Oldukça yüksek olan oda tavanları ahşap ters tavan kaplamadır.

Selamlık Anı/Çalışma Odası:

Bu oda oldukça dar olan selamlık koridorun sağında yer alan küçük bir oda olup, içerisinde adanın batısında küçük bir sedir, ahşap sadık kapı arkasında iki gözlü ahşap bir raf bulunmaktadır. Bu oda da ocaklık bulunmamaktadır. Muhtemelen selamlık bölümüne gelen misafirlerin yatılı olarak ağırlandıkları bir mekân olmalıdır. Dar koridorun sonunda çift kanatlı bir kapısı olan Başoda bulunmaktadır. Dar koridorun solunda ise çift kanatlı ahşap bir kapı ile Haremlik bağlantısı sağlayan kapı ve hemen önünde yemek kaplarının konulmasını sağlayan ahşap sahanlık konsolu bulunur.

Selamlık Başodası:

Başoda Konağın güney-batı köşesinde, Hatuniye Camii’ne ve Yeşilırmak’a cepheli olup aynı zamanda şehrin karşı yakasını (güneyi) rahatça görebilen bir mekândır. Hane sahibinin dışarıdan gelen en önemli misafirlerini ağırladığı, uzun ve önemli sohbetlerin yapıldığı, Konağın müstesna bir köşesidir. Başodanın kuzey duvarında bir adet ocak ve üzerinde alçı şerbetlik ile sağında ve solunda ahşap yüklükler bulunur. Güney cephede bir sedir ve sedir üzerinde iki adet cansız mankenlerle konağın sahibi ile sazlı, sözlü sohbetlerin edildiği, şiirlerin ve mevlitlerin okunması anı canlandırılmıştır. Bu odanın taban 19. yüzyıl kilimleri, halı ve perdeleri olan etnografik eserlerle döşenmiştir. Odanın ters tavan kaplamaları orijinaldir. Odanın ortasında geleneksel yer sofrası, bakır kömür mangal ve semaver, duvarda Osmanlı dönemi ayna ve tüfek ve kılıç sergilenmektedir. Konağın en büyük ve en gösterişli odasıdır.

İkinci Kat Haremlik Bölümü:

Bu bölüme selamlık holünün solundaki çift kanatlı kapsından ve birinci kat selamlık bölümünün batı eyvanındaki çift yönlü ahşap bir merdivenle selamlık bölümü batı eyvanından orta sofa ulaşılmaktadır. İkici kat haremlik bölümün alt kat selamlık bölümünde olduğu gibi orta sofa dört eyvanlı ve eyvanın kolları arasında bulunan dört adet odanın yerleştirildiği plan şeması uygulanmıştır. Dört eyvandan, batı eyvanı merdiven ve selamlık bölümüne bağlı sağlayan çift yönlü bir sahnlık, doğu eyvanın da ise lavabo ve tuvaletler, güney eyvanı; yazlık oturma mekânı olarak kullanılan bir birim olup, Yeşilırmak Nehri’ne ve Konağın ön bahçesi ile Amasya Şehri’nin güneyindeki enfes şehir manzarasına bakmaktadır.

İkinci Kat Haremlik Kuzey Eyvanı:

Ön giriş avlusuna bakmakta olup yine yazlık oturma odası olarak kullanılmaktadır. Bura bir adet geleneksel üç etek giydirilmiş bir manken, duvarda alçı süslemeli bir ayna, lambalık üzerinde bir gaz lambası, orta da bir ayaklı sehpa üzerinde, yine yanda duvara dayalı geleneksel bir masa ile 19. yüzyıl yöresel bir eyvan düzenlemesi yapılmıştır. Yine karşında orta sofanın merkezine yerleştirilmiş halı üzerinde ayaklı bir masa bulunur.

Üst kat orta sofanın tavanında çıtakâri olarak yapılmış çarkıfelek süslemesi bulunur. Bu çarkı felek motifi hariç konakta süsleme bulunmamaktadır.

İkinci Kat Haremlik Güney eyvanı:

Solda bir adet geleneksel ahşap ve bir büfe içerisinde Osmanlı dönemine ait seramik kaplar sergilenmektedir. Karşısında ise bir adet kanepe, yerde el dokuması, geleneksel Osmanlı dönemi halısı üzerinde bir adet ayaklı orta sehpası, ahşap sedir üzerinde halı yastık, kanaviçe işlemeli örtüler, kadife perdeler ile sedir üzerinde de iki adet cansız mankenin yöresel olarak giydirilmiş olan bir düzenlemesi bulunmaktadır. 19.yüzyılda Osmanlı dönemi Amasya’sında aristokrat ailelerin hemen hemen her birinin evinden musiki, kanun, ûd ve tambur sesleri yükseldiği bilinmektedir. Orta sofa ile güney ve kuzey eyvanlarda Konak hanımlarının uzun yaz aylarında daha serin olan bu alanda düzenlemiş oldukları müzikli toplantı ve eğlence geleneğini yansıtılmıştır. Osmanlı dönemi konaklarında bu mekânlar sosyal alanlar olarak kullanılmıştır.

 İkinci Kat Haremlik Çeyiz Odası:

Anadolu’da taşra ve merkezlerde gelenek olduğu üzere genç kızlar ergenlik çağına girdikten sonra evin genç kızı evlilik çağına gelinceye kadar, evlendiğinde kendi evinde kullanacağı; birçok eşyayı (sehpa örtüsü, havlu, perde giysi, tülbent vb. kanaviçe ile ev eşyasın kendi el emeği ve göz nuru ile) örerler. Ayrıca basının kendisine vermiş olduğu diğer çeyizlik eşyalarda dâhil olmak üzere düğünün başladığından düğün süreci boyunca hazırlamış bu çeyizlerini kendine ait odasında “çeyiz odasında” duvarlara asarak veya oda içerisine yerleştirilerek sergiler. Düğünün son gününde bu çeyizler toplanarak sandığa konur ve oğlan evine yollanır. Konağın başodadan sonra en özenli ve önemli odalarından birisidir. Yine özenle seçilen eşyalar, itina ile yerleştirilerek teşhir edilmektedir.

Çeyiz odasında, üç adet cansız mankenler Müzenin en güzel bindallı örnekleri gelinlikleri yöresel Amasya işi gelinlik elbisesi olan bindallılar giydirilerek, geline gecesi geline kına yakılması anı canlandırılmıştır. Mankenlerin elinde geleneksel işlemeli peşkir, kına önlüğü bulunmaktadır. Ayrıca, oda içerisinde yer de Osmanlı el dokuma halısı, duvara dayalı bir konsol, duvar saati, yerde çeyiz sandığı ve pencerede kadife perdeler ve halı sedir örtüleri ile döşenmiştir.

İkinci Kat Haremlik Hizmetçi Odası:

Üs kat haremlik bölümü kuzey ile doğu eyvanı arasındaki oda olup ön avluya bakmakta olup, haremlik bölümüne hizmet eden kişilerin kaldıkları odadır. Oda içerisinde ocaklık ve üzerindeki şerbetlik, iki yanında ahşap dolap yüklük ve sağında ahşap kapaklı gusülhane bölümleri yer alır.

Konağın teşhir ve tanzim düzenlemesi esnasında; iki adet küçük orta vitrinler içerisinde Osmanlı dönemi ait gümüş ve bafumdan yapılmış tepelik, bilezikler, çanta vb. aksesuar malzemeleri sergilenmektedir. Ayrıca oda duvarları içerisinde geleneksel el dokuması Osmanlı dönemi halı seccadeleri panolarda sergilenmektedir.

İkinci Kat Haremlik Ebeveyn Yatak Odası:

Güney eyvan ile doğu eyvan arasında kalan ve Yeşilırmak Irmak’a bakan en gösterişli odalardan biridir. Bu ada da diğerlerinde olduğu gibi, sedir, bir ocaklık ve ahşap yüklük ile ahşap dolap içerisinde gusülhane birimi yer almaktadır. Yapılan canlandırmada, yatak odasının zemininde yöresel Osmanlı el dokuması halı, üzerinde ahşap yöresel bir beşik içerisinde bebeğini uyutmaya çalışan yöresel giysili bir gelin ve sedir üzerinde Kur’an okuyan yaşlı kayın valide, sağ tarafta pirinçten (sarı madeni) cibinlikli bir karyola üzerinde yöresel yatak örtüsü yastığı ve kadife perdeleri ile geleneksel yatak odası ve yatmaya hazırlanan ev halkına yer verilmiştir.

Üst kat güney eyvanı ile batı eyvanı odasında bulunan ve güneye Yeşilırmak kıyı sahiline, şehrin güneyine ve Konağın Nehir kenarındaki ön bahçesine bakan odadır. Eski zamanlar komşuluk ziyaretlerinin yaygın olduğu ve uzun kış gecelerin ev halkı kadınlarının sohbet ve muhabbet etmek için toplandıkları oda olarak düzenlenmiştir. Bu oturma odasında çay, kahve içtikleri, meyve ve kuru yemiş yedikleri hoş sohbetlerin edildiği mekânlardır. Bu oda diğer odalarda olduğu cansız mankenler Amasya yöresi giysilerle giydirilerek ve Müzenin etnografi malzemeleri döşenerek tanzim edilmiştir.

I.Kat (Giriş) Haremlik Bölümü:

Yazlık yaşam alanı ve işlik olan açık avludan, çift yönlü tuğla döşeli taş bir merdivenle, merdiven sahnlığına ve buradan çift kanatlı ahşap bir kapı ile haremlik bölümü kuzey (giriş) eyvanına ve orta sofaya ulaşılır.

Alt kat haremlik bölümü; Orta sofalı, dört eyvanlı ve eyvan kolları arasına yerleştirilmiş birer odadan oluşan bir plan uygulanmıştır. Eyvan kollarına yerleştirilen odaların orta sofaya bakan köşeleri pahlanarak odalara giriş kapıları yerleştirilmiştir.

Kuzey eyvanı alt kat haremlik bölümüne avludan giriş sağlayan mekân olarak, doğu eyvanında ise tuvalet ve lavabo, batı eyvanı ise ikinci kata çıkışı sağlayan merdivenler yerleştirilmiştir. Güney eyvanı, Konağın ön bahçesi ile Yeşilırmak ile şehrin güney manzarasına bakmaktadır.

 Alt kat haremlik bölümünde; kışlık mutfak, ebeveyn oturma odası, güney eyvanın sağında ise iç içe iki odadan oluşan Mabeyn (keçeli) oturma odası ve Mabeyn yatak odası bulunur. Batı eyvanın sağında kiler mekânı ile selamlık bölümüne ulaşımı sağlayan merdiven ve bir kapı selamlık taşlığına ulaşılır.

Alt Kat Haremlik Orta Sofasında; Orta vitrin içerisinde, Osmanlı döneminde kullanılan kadın ziynet eşyaları, takıları ile hamama giderken kullandıkları aksesuarlar; metal kildanlık, sabunluk takunyalar bulunmaktadır. Güney eyvan duvarlarında ise 19.yüzyıl Osmanlı dönemine ait (1893) el dokuması Kafkas halıları ve güney eyvan sedirinde geleneksel halı yatıkları ve dantel yastık örtüleri, perdeleri ile geleneksel 19.yüzyıl eyvan düzenlemesi yapılmıştır.

Merdiven önündeki vitrin içerisinde 19. Yüzyıl Amasya’sında Osmanlı döneminde kadınların sokak giysisi olan şalvar, çarşaf ve bürümcük manken üzerinde sergilenmektedir.

Alt Kat Ebeveyn Oturma Odasında;

Kalabalık ataerkil bir aileye sahip olan bir evde; geleneksel bir oturma odasında mankenler kullanılarak, geleneksel kilim üzerinde bir yer sofrası ve bu sofra üzerinde bir bakır sini içerisinde bulunan bakır sahan ve terpoşlu kaplara yer verilmiştir. Üzerinde geleneksel Osmanlı bindallı giysileri olan kadın mankenler, yemek yemeye hazırlanmakta, ocağın yanında ise seramikten 19. yüzyıla ait bir Avrupa sobası bulunmaktadır. Konak genel olarak ocakta yakılan odunun kor haline geldikten sonra, odun korunun/közünün bakır mangala alınarak odaya yerleştirilerek ısıtıldığı bir sistem kullanılmaktadır.

Alt Kat Mutfak Bölümü: haremlik bölümdeki ev halkı ile selamlık bölümüne gelen misafirlere hizmetçilerce günlük, öğün yemeklerinin hazırlandığı mekândır. 19.yüzyıl Osmanlı mutfağının cansız mankenlere giydirilen geleneksel giysileri ( üç etek ve yelekleri) içerisinde, ortada bir yer sofrası, yemeğin pişirildiği bir ocak, tereklere (raflara) yerleştirilmiş bakır bakraçlar, sahanlar, ibrik, kap ve kacaklar ile yerde cicim üzerinde günlük mutfak kapları (güğüm, pişmiş toprak küp vb.) sergilenmektedir.

Alt Kat Ebeveyn oturma ve yatak odası 

Alt kat güney ve batı eyvanı arasında kalan odaya orta sofadan girilmekte olup, ön odanın zeminin pişmiş toprak kare plakalarla döşenmiş olup keçeli oda olarak da anılmaktadır. Ocaklık, yüklük ve sedir bulunmakta, sedir üzerinde ve yerde yöresel kilim, halı yastıklar, serdir üzerinde evin büyük babası oturmuş dinlenirken canlandırılmıştır.

Bu odasının batısında bir kapı ile yatak odasına girilmektedir. Ayrıca Konağa diğer mekânlarında 19.yüzyıl Amasya yöresi konağının dönemsel tarihini özelliklerini yansıtan, eşyalar ve araç gereçler sergilenmiştir. Bu eşyalar arasında, işlemeli perdeler, sedirler ve sedir örtüleri, yatak yorgan yastık ve yatak örtüleri, bakır sahan bakraç tepsi mangal ve semaverleri, halı, kilim konsol, masa, sandalyeler, gaz lambası, duvar saati, soba, hazır sepetler ve cam damacanalar, sandıklar, avizeler gibi günlük hayatta kullanılan işlevsel eşyalar sergilenmektedir.

Kapalı

Bu müzede etkinlik yok

Tüm Etkinlikler
Müze Plan Müze Broşür Puan Ver
Menu
English
Giriş