Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1919’da İtalyanların Antalya’yı işgal yıllarında açıkta gördükleri eski eserleri İtalyan Konsolosluğu’na taşıma girişimleri üzerine Süleyman Fikri ERTEN harekete geçmiştir. Antalya Lisesi’nde öğretmenlik yapan Süleyman Fikri Bey, Antalya Mutasarrıflığına başvurarak kendisini 15 Ekim 1919’da fahri Asar-ı Atika memuru olarak tayin ettirerek müze kurma girişimlerine başlar. İlk olarak Antalya Merkez’de yer alan eski eserleri Tekeli Mehmet Paşa Camii karşısındaki terk edilmiş Bayraktar Baba Türbesi’nde toplayarak bir depo müze oluşturmuştur. Eserlerin, 1922 yılında mübadele sonrasında Rumlardan kalan beş kiliseden biri olan Panaya Kilisesi’ne (Alâaddin Camii) taşınması ile ilk müze binası oluşturulmuştur. 1937 yılında Müze, önce Yivli Minare Camii’ne ardından da 1972’de günümüzde kullanılmakta olan binaya taşınmıştır. Antalya Müzesi, 30.000 metrekareyi kapsayan bir alanda hizmet vermektedir.
Müzede kapalı sergi salonlarından ve açık hava galerilerinden başka; çocuk bölümü, modern sanatlar sergi salonu, konferans salonu, kafeterya ve video gösterim salonu bulunmakta olup Alt Paleolitik Çağdan Doğu Roma (Bizans) Dönemi’ne değin uzanan geniş bir yelpazede birçok eser sergilenmektedir. Bunlar arasında; Doğa Tarihi ve Prehistorya Koleksiyonu, Bölge ve Müze Kurtarma Kazıları Koleksiyonu, Klasik Çağ ve Roma Dönemi çömlekçilik geleneğini yansıtan seramikler ve pişmiş toprak eserler, çoğunluğu Perge kökenli frizlerin, mitolojik karakterlerin, Tanrı ve İmparator heykellerinin bulunduğu yontu grubu, gömü geleneklerini yansıtan urneler ve lahitler; bunların yanı sıra takılar, sikkeler, mozaikler, ikonalar, madeni ve cam eserler ön plana çıkmaktadır. Özellikle Perge’de bulunan Roma Dönemi heykeltıraşlık eserleriyle ve müze kurtarma kazılarından ortaya çıkan ilginç ve ünik buluntularıyla Antalya Müzesi dünyanın en önemli müzeleri arasında sayılabilmektedir. Müze 1988 yılında "Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Özel Ödülü" ne layık görülmüştür.
Bu müzede etkinlik yok
Tüm Etkinlikler