HATTUŞA (BOĞAZKÖY) ÖREN YERİ
MÖ 2. binyılda Mısır, Babil gibi Eski Doğu’nun süper güçlerinden biri olan Hititler, MÖ 1200 yıllarına kadar Anadolu’nun büyük bir kısmına ve de Kuzey Suriye’ye hükmetmişlerdir. Bu İmparatorluğun başkenti Hattuşa, Çorum-Boğazkale ilçesindedir. Arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılarak restore edilen ve bir açık hava müzesi niteliğinde ziyaret edilebilen kalıntılar, Tarihi Milli Parkı’nın da odak noktasını oluşturmaktadır. Hattuşa, 1986 yılında, UNESCO’nun Türkiye’de Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı dokuz noktadan biridir. Ayrıca burada bulunan çivi yazılı tablet arşivleri de 2001 yılından itibaren yine UNESCO’nun “Dünya Belleği Listesinde” yer almaktadır.
Hattuşa, 1834 yılında Charles Texier tarafından keşfedilmiştir. Bu aslında yalnızca Hattuşa’nın keşfi değil, tamamen unutulmuş olan Hititlerin keşfidir.
Hitit İmparatorluk Dönemi’nde, yani MÖ 1400–1200 yılları arasında, Hattuşa yaklaşık altı kilometre uzunluğunda bir surla çevrilmiştir.
Bu yeni sur üzerinde bulunan kapılardan Aslanlı Kapı’yla, iç yüzünde, silahlı tanrının, görkemli bir şekilde kabartma olarak işlendiği Kral Kapı, bunların en önemlileridir. Kentin güney ucundaki Yer Kapı’nın özel bir rolü olmalıydı. Burada 30 m yüksekliğinde, 250 m uzunluğunda ve 80 m genişliğinde bir toprak set oluşturulmuştur. Bu set üzerinden geçen kent surunun ortalarında Sfenksli Kapı yer alır. Tam bu kapının altında, Hattuşa’nın bugün içinden geçilebilen tek poterni (tünel) vardır. 71 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğindeki poternden geçilerek sur dışına çıkılmaktadır.
Bu müzede etkinlik yok
Tüm Etkinlikler