Taç kapısı üzerindeki kitabeye göre, 648 H. 1250 yılında Selçuklu baş veziri Sahip Ata Hüseyin Oğlu Fahrettin Ali tarafından külliye olarak yaptırılmıştır. Medrese, mescid, türbe imaret, hankah ve çeşmeden oluşan büyük bir külliye şeklinde inşa edilmesine rağmen günümüze sadece medrese, mescid ve türbe kısmı sağlam olarak gelmiştir.Yapının darüşşifa olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Medrese açık avlulu,eyvanlı bir plan şemasına sahiptir. Güneybatıdan anıtsal bir taç kapıyla girilen dikdörtgen avlu revaklarla çevrilmiş, medrese teşkilatı bu revakların ardında sıralanmıştır. Mimaride çok sayıda devşirme malzemeş tuğla ve moloz taş kullanılmıştır. Kapalı kışlık odalar ve türbe bölümü kubbe, diğer mekanlar beşik tonozlar ile örtülmüştür. Kubbelere prizmatik üçgenlerle geçilmiştir. Birer kapı ve pencere ile avluya açılan öğrenci odaları ocak ve dolap nişleri ile donatılmıştır. Kare planlı türbenin altında kriptası mevcuttur. Kubbe eteğinde pek azı günümüze gelebilmiş kufi yazı benzeri geometrik örneklerden meydana gelen, çinili süsleme kuşağı vardır. Aynı şekilde kubbenin ortasında da çini bulunmaktadır. Medresenin kuzey duvarını batı ucunda medreseye bitişik inşa edilen mescit vardır.
Akşehir' deki ilk müze binası olarak kullanılan Taş Medrese, 1960-1965 yılları arasında ve 1971 yıllarında kapsamlı restorasyon çalışmalarına tabii tutulmuş fakat yapılması gereken restorasyonun ancak yarısı tamamlanabilmiştir. Hazırlanan proje doğrultusunda restorasyon ve teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanan müzede, tarihsel bütünlük oluşturması açısından Akşehir ve çevresinden toplanan Türk - İslami dönem mezar taşları, sandukalar, kitabeler, ve taş eserler sergilenmektedir. Müzede ayrıca medrese yaşamı, eğitimi ve taş işçiliği canlandırmalarının gösterildiği teşhir odaları bulunmaktadır.
Bu müzede etkinlik yok
Tüm Etkinlikler