İlçemizde ilk müze oluşturma çalışmaları 1962 yıllarında başlamıştır. Bilhassa 1957 depreminden sonra şehrin yeniden yapılaşma çalışmaları sırasında temellerde çıkan bir takım taşınır eserler bugünkü liman ve çevresinde açık hava müzesi olarak sergilenmeye başlamıştır. Millî Eğitim Bakanlığı kontrolünde bu şekilde sadece görsel olarak sergilenen eserler Kültür Bakanlığının oluşması ve müzelerin bu bakanlığa bağlanması sonucu dönemin Belediye Başkanlığı binasının alt katındaki birkaç odaya toplanarak Müze Memurluğu adı altında bilimsel konumuna kavuşturulmuştur.
Fethiye ve çevresinde çeşitli yollarla edinilen eserlerin sayısının artması sonucu, 1982 yılında şu an içinde bulunduğumuz müze binasının inşaatına başlanmış ve 1987 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır.
Müzenin kontrol alanları içinde olan Ören yerlerindeki kazılardan, satın alma ve istirdat (zoralım) yoluyla kazandırılan eserlerin modern bir ortamda sergilenmesi amaçlanmıştır. Teşhir salonları ile bahçesi yenilenerek tekrar hizmete sunulmuştur.
Sergilenen eserlerin büyük bir bölümünü seramik eserleri soruşturmaktadır. Salonda eserler, kendi içerisinde kronolojik bir sıra takip etmektedir. M.Ö. 3000’den Osmanlı Dönemi’ne kadar olan aralığı kapsayan eserler bulunan Müzemizde, Üç Dilli Yazıt (Likçe-Grekçe-Aramice), Izraza Anıtı, Çift Dilli Yazıt (Karca-Grekçe), gibi eşsiz eserler ve tanrı-kahraman Kakasbos’a adanan adaklar gibi, Likya Bölgesine özgü eserleri de görmek mümkündür.