16.09.2022
5 Dakika
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde adından sıkça bahsettiren Muğla, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapar. Kesin olarak kuruluş tarihi bilinmese de bazı kaynaklara göre MÖ. 3000’e uzanan bir geçmişe sahiptir. MÖ. 2000 sonlarından itibaren Güneybatı Anadolu’da varlıkları bilinen Karyalılar, MÖ. 4. Yüzyılda başkentlerini Mylasa (Milas)’dan Halikarnas’a taşırlar ve bölge önem kazanır.
Bölge tarihi boyunca sırasıyla Makedonya Kralı Büyük İskender’in, Bergama Krallığı’nın, Roma İmparatorluğu’nun, Menteşe Beyliği’nin ve Osmanlı Devleti’nin hakimiyetine girer. Tüm bu farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan kentte pek çok yapı inşa edilir ve bunlardan bir kısmı günümüze ulaşır. Günümüze ulaşan eserlerin büyük bir kısmı ise Muğla’nın birbirinden özel müzelerinde sergilenir. Muğla ziyaretinizde bu birbirinden özel eserlere ev sahipliği yapan 4 müzeyi sizler için derledik.
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Bodrum Kalesi’nin içinde yer almaktadır. Sualtı kazılarının 1960 yılında başlaması ve bu kazılarda çok sayıda buluntunun elde edilmesi sebebiyle 1964 yılında kalenin içerisinde bir müze düzenlenmiş, 1981 yılında Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak adlandırılmıştır. Müzede MÖ. 14 yüzyıldan MS. 16. yüzyıla uzanan geniş bir tarihsel aralıktaki eserler sergilenmektedir. Sunaklar, heykeller, mimari ögeler, metal çapalar ve demir toplar sergilenen eserlerden bazılarıdır.
Milas Taş Eserler Müzesi, Beçin Kalesi Ören Yeri’nin içinde yer alır ve 14. yüzyıla tarihlenen Ahmet Gazi Medresesi’nin restorasyonu sonucunda müzeye dönüştürülmüştür. 9 oda, 2 koridor ve bir avludan oluşan müzenin içerisinde 35 adet taş eser sergilenmektedir. Sergilenen taş eserler Beylikler Dönemi ve Osmanlı Dönemi olarak ikiye ayrılarak kendi içerisinde kronolojik olarak tasnif edilmiştir. Taş eserlerin yanı sıra müzede etnografik nitelikte eserler de sergilenmektedir. Medrese yapısının korunduğu müzede; medresede eğitim, ölü gömme gelenekleri, Anadolu medrese örneklerinin minyatürleri ve canlandırma odası gibi temaların işlendiği eğitici odalar bulunmaktadır.
Marmaris Müzesi, Marmaris Kalesi’nin içerisinde yer almaktadır. Dört arkeolojik eser salonundan oluşan müze, eserlerin çıkarıldığı bölgelere göre ayrılmıştır. Teşhir salonlarında ve avluda Tunç Çağı’ndan başlayarak Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Doğu Roma Dönemlerinden Cumhuriyet Dönemine kadar uzanan eser koleksiyonu sergilenmektedir. Knidos Antik Kenti kazılarından çıkarılan “Oturan Rahip Heykeli” ve Apollon Kutsal Alanı’ndan çıkarılan figürinler müzenin koleksiyonunun en önemli parçalarındandır. Marmaris ve Çevresi Salonu’nda ise Marmaris ve çevresindeki kazılarda çıkarılan altın eserler, sikkeler, süs eşyaları, figürinler, cam eserler ve günlük kullanım eşyaları görülebilir.
1994 yılından beri hizmet veren Muğla Müzesi, ziyaretçileriyle 9 milyon yıllık bir tarihi buluşturuyor. Beş bölümden oluşan müzenin Doğa Tarihi Bölümü, 9-5 milyon yıl önce bu topraklarda yaşamış olan çeşitli hayvan ve bitki türlerine ait fosillere ev sahipliği yapıyor. Gladyatör Salonu’nda ise geçmişin cesur savaşçılarının mezar stellerini görmek mümkün. Müzenin Arkeoloji Salonu’nda antik dönemin izlerini sürebilir, günlük hayatta ve özel zamanlarda kullanılan eşyaları görebilirsiniz. Etnografya Salonu’nda ise Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze kadar uzanan zaman dilimine ait günlük yaşam ve mesleklerle alakalı eşyaları inceleyebilirsiniz. Müzenin avlusunda ise Klasik Dönem’den Doğu Roma’ya kadar uzanan bir zaman çizgisindeki mermer eserleri görebilirsiniz.
Muğla Müzesi’nin koleksiyonunu özel kılan ve Stratonikeia Ören Yeri’nden çıkarılan eserler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve Stratonikeia Ören Yeri’nde nasıl bir deneyim yaşayabileceğinize dair fikir edinmek için blog yazımızın yanı sıra Turkish Museums Youtube kanalında yer alan "Uncovering: Stratonikeia" isimli videomuzdan da yararlanabilirsiniz.