6.06.2024
5 Dakika
Yaz tatili planlarınızı son dakikaya mı bıraktınız? Size yepyeni ufuklar açacak bir gezi mi hayal ediyorsunuz? Sıcak ve ışıltılı yaz aylarına merhaba dediğimiz bugünlerde, Türkiye’nin herkese hitap edecek farklı farklı deneyimler sunduğundan emin olabilirsiniz. Farklı farklı tatil seçenekleriyle dünyanın en önemli tatil noktalarından biri olan Türkiye, eşsiz coğrafyası, tarihî önemi ve kültürel zenginliğiyle ziyaret edenlere unutulmaz anlar vadediyor. Plajların kumlarından masmavi gökyüzüne, işte karşınızda Türkiye'de yapılacak eşsiz yaz tatili seçkimiz!
Manzarasıyla bir kartpostalı andıran Sedir Adası, aslında önemli bir arkeolojik sit alanıdır ve doğal yaşam alanı olarak korunan Kedrai Antik Kenti ile Kleopatra Plajı'na ev sahipliği yapar. Burada antik tarihi keşfederken bir yandan da güneşin ve dalgaların tadını çıkarabilirsiniz. En eğlenceli kısmına gelirsek, söylentilere göre Kleopatra bizzat bu plajda yüzer, Sedir Adası’nın berrak mavi sularına ve sıcacık kumlarına hayran olur.
Kapadokya bölgesi, Türkiye’nin en iyi bilinen doğal silüetlerinden birine ev sahipliği yapar: Peribacaları! Bu doğal kaya oluşumları geçmişte oyularak yaşam alanlarına ve kiliselere dönüştürülmüştür. Bugün siz de bu tarihî yerleri ziyaret edebilir, hatta Kapadokya mağaralarında konaklayabilirsiniz. Ayrıca, önemli bir hatırlatmamız var: Balon turunun dahil olmadığı bir Nevşehir Kapadokya gezisi eksik bir gezidir. Kuşlar gibi gökyüzüne yükselip Aşk Vadisi’nin uçsuz bucaksız manzarasını gördüğünüzde bu hatırlatmayı neden yaptığımızı anlayacağınızdan eminiz.
Toroslar’ın taptaze havası ve doğal suları, Küçük Asya’nın en iyi korunmuş antik kentlerinden birinin bulunduğu Sagalassos Örenyeri’nde sizi bekliyor. UNESCO’nun Geçici Miras Listesi’ndeki cevherlerden biri olan Sagalassos, ziyaretçilerini görkemli yapılarla karşılar. Bu yapılar arasında en dikkat çekicisi ise 1.800 yıldan uzun süredir gürül gürül akan serin sularıyla yaz sıcağında bir ferahlama imkanı sunan Antonin Çeşmesi’dir.
Türkiye'deki en eşsiz manzaralardan biri şüphesiz ki Denizli’dedir. Mineralli suların aktığı, zamanla taşlaşmış şelaleleri ve travertenleriyle bu doğal oluşumları keşfederken bulutların üzerinde yürüdüğünüzü hissedeceksiniz. Pamukkale gezinizde, doğal kaplıcalarıyla binlerce yıldır dünyanın dört bir yanından pek çok ziyaretçiyi ağırlayan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi alanlarından biri olan Hierapolis Örenyeri’ne de uğramayı unutmayın.
Türkiye'de, birçoğu UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan çok sayıda antik kent vardır. Peki ama siz hiç bir antik kentin kalıntıları arasında yüzdünüz mü? Şüphesiz, Akdeniz'in berrak mavi suları turistlerin gözdesidir fakat Akdeniz tatilinizi daha da özel kılmak için Kekova'yı tercih edebilirsiniz. Burada, Simena Örenyeri’nden başlayarak Kekova Adası’na kadar uzanan bir alandaki antik kalıntıları görmek için yeşillikler arasında gezebileceğiniz gibi Kekova tekne turuyla açılıp denizin serin sularına da dalabilirsiniz.
Bir maceraya ne dersiniz? Kapadokya bölgesinde 200'e yakın yeraltı şehri bulunur. Bölgeye bir sonraki ziyaretinizde Derinkuyu'ya uğramanızı kesinlikle tavsiye ederiz. Bu yer altı şehri hem büyüleyici hem de oldukça büyüktür. Yer altında 85 metre derinliğe kadar inen Derinkuyu, birkaç katlıdır ve hepsi de yerin altında bulunan ahırlara, yemek alanlarına, kiliselere, dükkânlara ve bir okula ev sahipliği yapar.
Olympos, Türkiye’de hem yerli hem de yabancı kampçılar tarafından tercih edilen en popüler kamp tatili noktalarından biridir. Akdeniz kıyısında, denizin ve gökyüzünün mavisini, ormanların etkileyici yeşilliğiyle harmanlayan Olympos, bu doğal güzelliğinin yanı sıra aslında antik bir kenttir. Yüzyıllar önce korsanların uğrak noktalarından olan bölgede bugün ise caretta caretta’ları görmek mümkün. Doğa ve tarihle iç içe, huzurlu bir tatil arıyorsanız Olympos tam size göre!
Truva filmini izlememiş ya da Homeros'un İlyada Destanı’nı okumamış olabilirsiniz ama Truva atını daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Filmi, kitabı ve Truva atıyla bu efsanenin kökleri aslında Türkiye'de ziyaret edebileceğiniz gerçek bir antik kente dayanıyor: Troya Örenyeri! Antik kenti keşfedip tarihte ve edebiyatta meşhur olmuş yollarda gezdikten sonra, Truva atının replikası önünde bir selfie çekmeyi unutmayın.
İstanbul, zengin tarihi boyunca dünyanın en görkemli şehirlerinden biri olmuştur. Bugün de ziyaretçilere sonsuz manzaralar, sesler, tatlar ve deneyimler sunar. İstanbul’da sizi bekleyen sayısız aktivite mekanı arasında Rumeli Hisarı, şehrin tadını çıkarmak için özellikle ziyaret etmeniz gereken bir yapıdır. İstanbul'un fethinden önce Fatih Sultan Mehmet'in saldırıları önlemek için 1452 yılında inşa ettirdiği kalede bugün bu şehrin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz bir müze bulunur. Gezinizi tamamladıktan sonra da Boğaz’ın güzel manzarasının tadını çıkarabilir ve aynı anda iki kıtayı görebilirsiniz.
Göbeklitepe’nin, Çanak Çömlek Öncesi Neolitik Dönem’de (MÖ 10-9 bin yıl) avcı-toplayıcılar tarafından inşa edildiği ve dünyanın ilk tapınağı olduğu düşünülmektedir. Bu 12.000 yıllık alandaki megalitik yapılar, insanlığı göçebe yaşam tarzından ilk yerleşik çiftçi topluluklarına götüren tarihimizdeki en önemli geçişlerden birinde yapılmıştır. Alanda kazı çalışmaları devam etmekle birlikte, gün yüzüne çıkarılmış Göbeklitepe sembollerini incelemek, anıtsal taşları bizzat görmek ve onları piramitlerden 8.000 yıl önce inşa etmiş insanları hayal etmek gerçekten etkileyici bir deneyim fırsatıdır.
Türkiye, nefes kesici güzelliklerin, etkileyici bir tarihin ve misafirperverliğin diyarıdır. Tertemiz kumsallarda dinlenmek, antik kalıntılar arasında bir maceraya atılmak ya da capcanlı şehirlerde kültürel bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, aradığınız her şeyi Türkiye’de bulabilirsiniz. O halde bavullarınızı toplayın, seyahatinizi planlayın ve bu toprakların büyüsünü deneyimlemeye hazır olun!